Orta Doğu Teknik Üniversitesi Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ODTÜ-GÜNAM) Modül Teknolojileri Birim Koordinatörü Doç. Dr. Talat Özden, tarım alanlarında kullanılan güneş enerjisi panelleri ile daha az su tüketimi, küresel iklim krizinin neden olduğu aşırı sıcaklara karşı daha etkin koruma sağlamayı, ürünlerin dondan etkilenmesini önlemeyi ve arazinin ikili kullanım verimini artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Güneş enerjisinden doğrudan elektrik enerjisi elde edilmesini sağlayan fotovoltaik sistemler, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma noktasında önemli avantajlar sağlarken geniş kurulum alanlarına ihtiyaç duyulması nedeniyle tarımsal amaçlı ekim yapılabilir alanlara karşı baskı oluşturuyor.
Bu baskıyı ortadan kaldırmak için bir alternatif olan ve TarımGES olarak da adlandırılan Tarıma Entegre Fotovoltaik Sistemler, tarım alanı üzerine tarımsal faaliyeti etkilemeyecek yapıda yükseltilmiş güneş panelleri ile kurularak aynı anda hem yenilenebilir kaynaktan enerji üretmeyi hem de gıda üretimine olanak sağlıyor.
Bu alandaki projelerden biri olan “Tarımda yeşil dönüşüm için güneş enerjisi”, ODTÜ-GÜNAM, Erciyes Üniversitesi ve TAT Gıda ortaklığında başlatıldı.
Projeyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ODTÜ-GÜNAM Modül Teknolojileri Birim Koordinatörü, proje yürütücüsü ve Gümüşhane Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Talat Özden, TarımGES sayesinde aynı arazi üzerinde hem güneş kaynaklı temiz ve yenilenebilir enerji üretimi hem de tarımsal üretim gerçekleştirilebildiğini kaydetti.
Tarım alanlarının çok büyük ve şehir merkezlerine uzak olduğunu, bu alanların sulama veya başka amaçlar için enerji ihtiyacı bulunduğunu belirten Özden, bu ihtiyacı yerinde karşılamanın çok pratik bir çözüm olacağını ifade etti.
Özden, şunları söyledi:
“Bunun yanı sıra biliyorsunuz küresel ısınmanın etkisi her şeyi etkiliyor. Bugün artık mevsimlerin kaymasını çok net bir şekilde görebiliyoruz. Dolu, seller gibi doğa olaylarını rahatça gözlemleyebiliyoruz ve küresel ısınmanın sonuçlarını çok net görüyoruz. Bu durumun tarıma da yansıması var. Ne gibi? Verimsizlik, meyvelerde yanık, özellikle çiçeklenme ve sıra dışı doğa olaylarından kaynaklı meyve dönemlerinde büyük problemler. İşte TarımGES, esas bunlara da çözüm üretebilecek bir yaklaşım sunuyor. Şartlandırılmış bir gölgelenme yapıyoruz bitkiler üzerinde ama bu, bitkinin ihtiyacı olan ışığı da ona sağlayacak şekilde yüksek kurulumlu bir güneş enerji sistemi.”
KAYISI AĞAÇLARININ VE DOMATESLERİN ÜZERİNDE GÜNEŞ PANELLERİ OLACAK
TarımGES’lerin standart bir tasarıma sahip olmasının mümkün olmadığını, yetiştirilecek üründen arazi büyüklüğüne hatta çiftçinin arazide kullandığı traktör ve tarım aletlerinin ölçülerine kadar pek çok farklı ihtiyacın göz önünde bulundurularak tasarlanması gerektiğini anlatan Özden, şöyle devam etti:
“Meyve ve sebze üretiminin üzerine TarımGES entegrasyonuyla ilgili çalışıyoruz. Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Deneme Arazisi üzerinde TUBİTAK 1004 S-ATP projesi kapsamında kayısı ıslahı yapılıyor. Bu projedeki kayısılar üzerine TarımGES’i entegre edeceğiz. Kayısılar dona karşı çok hassas bitkiler. Projede geliştirilecek uygun tasarımla oluşturulacak TarımGES ile kayısıların dondan etkilenmemesini sağlayabilir miyiz, verimliliğini artırabilir miyiz gibi konular üzerinde çalışacağız. Sebze olarak ise TAT Gıda’nın Bursa Mustafakemalpaşa’daki tesislerinde domates ve bezelye üretimi için entegre bir TarımGES tasarlıyoruz. Şu anda domates üzerine kurulacak güneş panellerinin tasarım süreçleri devam ediyor. Bu yıl içinde her iki konum için kurulumlarının tamamlanmasını planlıyoruz.”
Özden, arazilere kurmayı planladıkları sistemin özellikleri hakkında, “Kayısı ağacının üzerinde de domateste de hareketli bir sistem kurmayı düşünüyoruz ama kayısıların özelinde devamlı güneşi takip eden değil daha az hareket eden, özellikle ürün verimliliğini önceleyen yeni bir hareketli sistem kontrol algoritması geliştirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Projenin Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı’ndaki “Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım: Tarladan Sofraya Sürdürülebilir Tarım” konu başlığına önemli bir katkı sunabileceğini işaret eden Özden, tarladan sofraya stratejisi ile gıda üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması ve çiftçilere çevre dostu verimlilik artırıcı çözümlerle destek olunmasının hedeflendiğini söyledi.
“ŞARTLANDIRILMIŞ BİR GÖLGELENDİRME İLE TARIM ÇOK DAHA VERİMLİ HALE GELEBİLİR”
TarımGES’i tasarlarken önceliklerinin bitki sağlığı olduğuna değinen Özden, bu panellerin altında yetişen bitkileri tüketmenin herhangi bir sakıncası olmadığının altını çizdi.
Özellikle Konya Ovası gibi kurak, su stresi baskısı altında olan bölgelerde TarımGES’in sağlayacağı pek çok avantaj olduğunu dile getiren Özden, şöyle devam etti:
“Şartlandırılmış bir gölgelendirme ile tarım bu bölgelerde daha verimli hale gelebilir. Daha az su kaynağına ihtiyaç duyulacağı için su kaynaklarımıza kendini onarabilecek zamanı kazandırabiliriz. Bu bölge için de bazı projeler geliştirilmesi üzerinde çalışıyoruz. Diğer taraftan su stresi altında olan bölgelerde yağmur suyu hasadına imkan veren TarımGES tasarımları da geliştirilebilir. Mustafakemalpaşa’daki arazide yağmur suyu toplayabilir sistemler kurulacak ve bu suyun da tarımda kullanılması planlanıyor. TarımGES tarımsal verimliliği iyi bir noktaya getirme yönünde imkan veriyor.”
Özden, çalıştıkları ürünler özelinde TarımGES sayesinde yüzde 10 ila 20 su tasarrufu sağlamayı öngördüklerini belirtti.
Halihazırda Türkiye’de TarımGES konusunda bir kanuni düzenleme olmadığını ifade eden Özden, şöyle konuştu:
“Bir çiftçi, arazisi 100 dönümden büyük ise 200 dönüme kadar da sulanabilir arazisi varsa bunun yüzde 3’ü kadar bir alana GES kurabiliyor. Bu kurulumu herhangi bir verimli arazisi üzerine bile yapmak için izin alabiliyor. Şimdilik bu düzenleme kullanılarak küçük ölçekli TarımGES kurulabilir. Yere montajlı, yüksek olmayan normal GES sistemi de kurma hakkınız var ama TarımGES özelliklerinde de kurulum yapabilirsiniz. Biz projelerimizde bu madde aracılığıyla küçük kurulumlar yapıyoruz. Büyük kurulumlar yapmıyoruz ama kanuni düzenlemeler Avrupa’da yavaş yavaş devreye girmeye başladı. Biz de ODTÜ-GÜNAM ekibi ve projelerdeki tarım ortaklarımız olarak Türkiye’de kanuni düzenlemeleri doğru bir şekilde yapabilmek için bilimsel veri üretmeye çalışıyoruz.”